Olumlu düşünce gücü ile kişisel ve kitlesel mükemmelliğe...
Düşünce çok hızlı ve kolayca değişebilen bir enerji şeklidir! Belirli bir niteliğe ya da titreşime sahip enerji, kendisine benzer bir nitelik ve titreşime sahip enerjiyi çekme eğilimindedir! Güçlü, yoğun olumlu düşünceler diğer olumlu düşünce ve olumlu eylemleri, olumlu eylemler de mutlu ve başarılı bir hayatı çeker! Aynı şekilde güçlü olumsuz düşünceler de diğer olumsuz düşünce ve olumsuz eylemleri, olumsuz eylemler de başarısız ve mutsuz bir hayatı çeker! Bireysel düşünceler ve eylemler bireyleri, kitlesel düşünce ve eylemler de yoğunluğu ölçüsünde kitleleri çeker!
Zihin her an savaş içerisindedir: 0lumlu ve olumsuz düşüncelerin güç savaşı! Savaşı genellikle güçlü olan kazanır! Her gün yaşadıklarımız, düşündüklerimiz ve kendimize söylediklerimiz bu iki orduyu besler; olumlu olanlar olumlu olanları, olumsuz olanlar olumsuz olanları besler! Gelecekte olacak olumlu ve olumsuz olayları da geçmişte biriktirdiğimiz olumlu ve olumsuz düşünce ve olaylar belirler! Olayları değiştiremeyiz ama onlara bakış açımızı değiştirebiliriz! Geçmişi değiştiremeyiz ama şu andaki ve gelecekteki düşüncelerimize hükmedebiliriz! Hayatta başımıza gelen şeylerin sorumlusu, düşünce tarzımızdır! Düşüncelerimizi en fazla etkileyen unsurlardan biri de, bilerek ya da bilmeyerek her gün kendimize söylediklerimizdir!
Farkında olsak da olmasak da her an kendimize olumlu ya da olumsuz bir şeyler söyleriz! Sonra bu söylediklerimiz düşünce ve eylemler ile kendini kanıtlarcasına gerçeğe dönüşür! Kendime her söylediğimiz, her hissettiğimiz hatta aklımızdan geçirdiğimiz her düşünce bilinçaltımıza kaydolur! Tabi ki başkalarının söyledikleri ve yaşadığımız çevrenin düşünceleri ve söyledikleri de bilinçaltımıza kaydolur! Yaşadığımız çevre, arkadaşlarımız, ailemiz, sevdiklerimiz bilerek ya da bilmeyerek; medya, siyasiler, şeytanın avukatları, negatif dünyanın uşakları, çekemeyenler… Bizlere bilerek negatif düşünce aşılarlar! Bu aşılanan negatif düşünceler bilinçaltımıza kaydolur, zihnimizdeki olumsuz orduyu güçlendirdikçe güçlendirir! Daha sonra doğal olarak negatif konuşur, negatif olayları çekip negatif olaylar yaşar, etrafa negatiflik saçarız! Sanki bir erdemmişçesine negatifliği savunur, kendimizi, arkadaşlarımızı, yaşadığımız toplumu, milletimizi kötüleriz!
En aydın, en okumuş geçinenlerimiz dahi ne kadar işe yaramaz bir millet olduğumuzu söylemekten büyük bir keyif alır! İnsan nasıl olur da kendini, milletini… kötüleyerek kendini yücelteceği yanılgısına düşer! Ama ne yazık ki kendimizi ve milletimizi kötüleme düşüncemiz kendini gerçekliğe dönüştürmüş, hortumcular, deprem altında kalanların mallarını çalanlar, küçük çocuklara tecavüz eden, sayamadığım nice insanlık dışı suçu işleyen… sefil insanlar yetiştiren bir millet olmuşuz! Ama bunların yanında bilinçli yetişen ve olumlu yönlendirmeye ihtiyaç duyan temiz gençlerimiz var!
Gelin hep beraber önce bireysel daha sonra kitlesel bir uyanış başlatalım! Özde olmayan, dışa tesir edemez! Her gün, her saat, her dakika, her saniye, her an kendimize ve çevremize daha olumlu şeyler söylemeye, daha olumlu düşünmeye ve daha olumlu hareket etmeye başlayalım! Zihnimizdeki olumlu orduyu besleyelim, bırakalım olumsuz orduyu güçsüz bırakalım! Zihinsel savaş asla bitmez! Negatif düşünce ve olaylar bizim kontrolümüz dışında sürekli olarak olumsuz orduyu besler! Bunu için de bilinçli bir şekilde zihnimizdeki olumlu orduya yatırım yapalım! Sizden para pul istemiyoruz! Kendiniz için bir şeyler yapın! Sevdikleriniz için bir şeyler yapın! Bireysel uyanış, bir kartopu misali zamanla kitlesel uyanışa dönüşecektir!
Önce kişisel sonra hep beraber kitlesel mükemmelliğe ulaşmak ümidiyle…
Kendinize çoook iyi bakın arkadaşlar!...
Muhteşem bir gün geçirmeniz dileğiyle!...
Adem Altay
0 yorum:
Yorum Gönder